30 Temmuz 2009 Perşembe

Bir yaz akşamı

Bir yaz akşamı insana pek çok şey yaptırabilir



* eski sevgiliyi aratabilir (şayet içilmişse ve o eski daha eskiyemediyse)

* çok ilginç anıları hatırlatabilir

* Ne unuttuğunuzu bile unuttuğunuzu hatırlatabilir

* Dondurma yemek için gece yarası sokağa dökebilir sizi

* Mp3' ün sesini iki katına çıkarttırabilir

* Asabiyet sınırlarını zorlatabilir (şayet yeterince sıcaksa)

* Başka alanlara yönlendirebilir

* Ağlatabilir

* Aldatabilir

* Küsebilir ve küstürebilir sizi kendinize

* İsimsizleştirebilir kavramları

* Dilinizi yutturabilir bi yaz akşamı

* Kararsız bırakabilir

* Seçim yaptırtmanızı sağlayabilir



Bunların hepsini bir tanecik yaz akşamı aynı anda yada farklı akşamlara yayarak yaşatabilir size. Hepsi olmasa bile yaz akşamlarından sonra kimsenin yaşamı aynı olmaz. Her yaz ve güz değişimin habercisidir. Mecbur bırakır sizi değişmeye yada etrafınızdakileri değiştirmeye.



Size çok ilginç şeyler gösterir. Kimin kim, neyin ne olduğunu yeniden yorumlamanızı sağlar çünkü çoğu yaz akşamı sizi yalnız bırakır.



Yalnız bırakılmadığınız yaz akşamlarını yaşıyorsanız etrafınızdaki kalabalığa dikkat edin. Herkes size benziyorsa eğer o akşam o ortamda bulunduğunuz en eğlenceli akşama yada en sıkıcı geceye dönüşebilir. Sıkıcı her şey uzundur ya hani, akşam geceye kadar gidermiş gibi hissettirir kendini.



Seçimler, itmeler, çekmeler, düzen çabasıdır bunlar. Ve her düzen kendini sürdürmek için çaba sarfeder. O düzeni yıkmak istiyorsanız eğer bu sizin için ve düzen için büyük bir şeydir. Size en zayıf yönlerinizi gösterir, bozmaya çalıştığınız düzen. Kendi gözyaşını tattırır, ihtiyaçlarınızı karşıladığını sandırır, bütün kötü anıları geride bırakır ve en iyilerini hatırlatır. İçinizdeki düzen aşkını yenerseniz o düzen içindeki en az bir karakteri ezmiş olursunuz. Buda önemli bir seçimdir ama hiçbir seçim doğru değildir. Aklınızda sürekli ya diğerini seçseydim ne olurdu sorusunu bırakır. Bu soruyu siz sorarsınız kendinize ama cümle tamı tamına alıntıdır. Eğer bir diğerini seçseydinizde yine aynı soruyu sorucaktınız kendinize. Gözünüz diğerinde kalıcaktı, mutsuz olucaktınız belkide, daha çok acı çekicektiniz.



Seçimlerde hep acılar vardır. Vazgeçileni taşır her seçim kendi içinde. Vazgeçmek önemlidir, büyük bir olgunluk ve kararlılık gerektirir. Şimdi diceksiniz ki bu seçimler bu kadar mı kötü bişi, hiç mi iyi bi yanı yok? Hür irademizi kullanarak acı çekmeyi göze almışız. Haklısınız elbette çok da kötü değildir. Sonuçta kendi acınızı seçmekte özgürsünüzdür.



Evet bir yaz akşamı sizin başınıza tüm bunları getirebilir.


Evet bir yaz akşamına hepsini sığdırmak zorunda değilsinizdir.

28 Temmuz 2009 Salı

Farkında Olmadan

Değerli bir arkadaşım (kendisine arkadaşım diyebilmekten gurur duyduğum nadir insan) bana neden yazılarımın o etraftayken arttığını hatırlattı farkında olmadan.
Bunalıma giremiştim daha düzenli olarak görüştüğümüz zaman.
Girmiştim ama daha çok onla alakalı hoş bi bunalımdı. Neden gidiyosunuz ki, bir kaç ders daha streslerini yaşıyodum.
Farkında olmadan pekçok iyi şey yaptırmıştı bana, iyi insanlarla tanıştırmış, zihnimi açmış, yaratıcılığımı geliştirmişti. Oyunculuğun ne denli güzel olduğunu ve eğlenceli bir hal alabiliceğini aynı zamanda da ne kadar çabuk rolden çıkılabileceğini gösterdi (ki ben oyuncak ayı rölünde baya bi çaba sarfettim o rolde kalmak için :] )
Bir süredir adam akıllı konuşamıyoduk ki bugün bu zinciri bozduğumuzu düşünüyorum. bir kaç dakikalıkda olsa hayatımızın durumu hakkında bir şeyler paylaştık. İşte bu paylaşım anında anladım ki insanlar eğer gerçekten değer veriyolarsa birilerine, iyi bir ilişki içerisindeyse biriyle, bir şekilde ona hissettiriyor bunu farkında olmadan.
Sosyal Antlaşma (social engagement) gereği size çokda samimi olmadığınız birisi nası görünüyorum diye sorduğunda ona ya elbise güzelde sende çok çirkin olmuş diyemeyiz ya hani, içimizde el vermez zaten, karşınızdakinden bunun ötesinde birşeyler hissediyorsanız eğer o kişi muhtemelen size değer veriyordur.
Bir hastalık zamanında
Yardıma ihtiyaç duyulduğunda
Nedensiz canınız sıkıldığında
*Eğer size sıkma canını diyen kişi bunu mesaj atarak yapıyo bile olsa gözlerinde gerçek endişe yada hüzün varmış gibi hissedebiliyosanız çok şanslısınız. Belkide hiç dikkat edip üstünde düşünmediniz yada hislerinize güvenmediniz ama dikkat edin derim ben. Fark ettirmeden yaşanır çoğu şey.

Olurda bu yazıyı okursa eğer değerli arkadaşım sonuna gelene kadar kendisinden bahsettiğimin farkında olmicak. Belkide farkında olmadan fazla üstü kapalı yazdım =)

Sizi Seviyorum ;

Tuğba Yardımcı
Serdar Solkun
Selen Buse Dorukoğlu
Ece Türkkan
Mert Ülkü
Fatih Saboviç
Deniz Vargeloğlu (ve tayfası dicem ama kızmayın :) )

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Geri döndüm

Uzun zaman sonra tekrar aranıza dönmekten, herşeyden çok da tekrar yazmaya başlamaktan büyük mutluluk duyuyorum

Şöyle ki uzun bi bloguma isim bulma sürecinden geçtikten ve elimden geldiğince öneri aldıktan sonra aniden bilmek güzeldir'e karar verdim. Bunun hikayeside bir hayli ilginç. Annemle çay bahçesinde dondurmamı yerken, birden aklıma; nolcak bu açılamayan blogumun hali diye bir cümle düştü ( bu cümle kalıbını ruhuma işleten Özgür abimi öpüyorum). Bu tedirginlik veren dşünceyi beynimden attıktan sonra bazı şeyleri, hatta neredeyse herşeyi bildiğim zaman daha huzurlu olduğumu farkettim. Bilmek güzeldir arkadaşlar ve bildiğim herşeyi sizinde bilebilmenizi arzuluyorum.

Yaratıcı ekibime verdikleri destekten ötürü minnettarım ki bu 3 kişiyle sınırlı olsada

Mert Ülkü (ki içimi aylar sonunda dökmeye hazır oldugumda talihsiz bir biçimde şans eseri karşımda olan kişidir, iyidir, hoştur, kara mizahtır)

Damla Aydın (ki önceki blogumun gmail sahibesidir kendisi, paylaşımcıdır, hırslıdır, cadıdır,yinede severimdir)

Pınar Yeşilova (ki kendiside blog açmak istiomuş duyurumu görünce çok sevindi, parayı vurdugumuzda Fransa'ya gidilicektir o pastacı bende turtacı açıcağızdır ve mekanlar biraradaymış gbi göstericezdir, fevkalade şeker bi insandır, canımdır, cicimdir, puantiyeli pastadır )


Daha önce bilmediğim yada bildiğim halde farkına varamadığım binlerce şey var.
Eminim hepimizin öyledir

Paylaşım Başlasın!

7 Temmuz 2009 Salı

heeeyyyyy oradakileeerrr

heeeeyyy ben geri döndüüüümmm!!!!
aklı başında bi girdi için azıcık beklemelisiniz ki kendimi biraz daha topliyim
biliyorum yeterince ihmale uğrattım ama affedin :)